1 Şubat 2009 Pazar

Comprehensio

comprĕhensĭo (conp-), ōnis, f. id.,

Latincede "düşünceyi yakalama”, “tutma”, “anlayış”, “idrak”, “sözcükleri bir tam cümle içinde toplama”, "algı", "fikir" gibi anlamlara gelen bu kelime (İng. comprehension, İt. comprensione, Por. compreensão, İsp. comprensión - comprensión, Gal. comprensión, Fr. compréhension, Dutch. comprehensie), Y. Kenan Yonarsoy'un Cicero'nun Felsefi Terminolojisi adlı çalışmasında da (Doktora Tezi, İst. Üniv. Edeb. Fak. Yay. No:2865, İstanbul 1982) belirttiği gibi Cicero tarafından teşkil edilmiş olabilir. Kelimeye ilk olarak ve klasik çağda yalnız Cicero'da rastlanması da onun teşkil ettiğinin bir kanıtı olabilir. Terimleştiği söylenemez (sf.85) (mens amplectitur maxime cognitionem et istam κατάληψιν, quam, ut dixi, verbum e verbo exprimentes comprehensionem dicemus, cum ipsam per se amat, Cic. Ac. 2, 16, 31; krş. id. ib. 1, 11, 41 et saep.).

Prof. Dr. Teoman Duralı (İstanbul Üniversitesi, Felsefe Bölümü) hocamız Türkcenin Felsefe-Bilim Sözlüğü kapsamında (Kutadgubilig Dergisi, muhtelif sayılar) "Anlama" maddesinde (T. Duralı, "Türkcenin Felsefe-Bilim Sözlüğü", Kutadgubilig, S. 6 [Ekim 2004], Sf. 294-295) şu açımlamayı yapıyor:

(1) 'Anlama'nın tam karşılığını, bir tek, Yunanca ile Almancada buluyoruz; öteki dillerdeyse yaklaşık mütekâbilleriyle karşılaşıyoruz.
(2) 'Anlama', 'anlamlandırma' işleminin ilk ve en önemli basamağını oluşturur. Duyumlama safhasında edilginlik söz konusudur. Duyumlananın duyumlayanca belirlenmesiyle etkinlik aşaması başgösterir. Duyumlananın duyumlayan tarafından belirlenmesi 'anlama'dır. 'Anlama'nın olması, bilinç durumudur. Bilinçli durumda olmayan anlayamaz. Şu durumda 'anlama'nın başta gelen şartı 'bilinç'tir. 'Bilinçli' kaldıkça kişi, 'anlama' imkânına da sahiptir.
(3) Bilinçli hâlde kişi, her şeyden önce kendini bilir. Kendini bilme durumunaysa, 'özbilinç' denir. 'Özbilinc'inde olan, metafizik lisanda (Fr. jargon), 'özne'dir (Gerçi 'özne' dilbilgisinde de geçer; ama burada söz konusu olan, metafizik bağlamdır). Kendi 'benini bilen 'özne', ben-dışı'na yöneldiğinde, karşılaştığı 'nesne' alanıdır. 'Anlama', evvelemirde, benin, 'ben-dışı'ndan aldığı duyu verileriyle işlerlik kazanır. 'Ben-dışı', 'özne'nin kendi 'ben'ini anlamasında da etkilidir. O hâlde 'ben' ile 'ben-dışı' dialektik bir ilişki içerisinde yol alır ve buradan 'öznel' —yânî, 'ben'e ilişkin— ile öznel-olmayan' —demekki 'ben-dışı'na dair— 'anlama' ortaya çıkar. Öznel-olmayan', karşılaşılan, kişi yahut herhangi bir olay neviinden, 'nesne'dir. Karşılaşmada 'ben-dışı' olayını yahut varolanını 'ben'e bildiren 'duyu verisi'dir. 'Duyu verisi', 'ben' tarafından duyulur/duyumlanır. 'Duyumlama' salt bir fizyolojik vakıa olup henüz anlamlan/dırıl/mış değildir. 'Duyumlama'nın 'yorum'uyla (Alm. Ausdeutung; Fr. interpretation) 'anlamlandırma' işleyişi (Fr. mechanisme) ile işlemi (Fr. operation) yürürlüğe girer. Bu safhaya da 'algılama' denir. Immanuel Kant'ın deyişiyle 'duyumlanırlığ'ın (Âsthetik) saflarında bulunan algı'yla 'anlama', bundan da 'bilgi' ortaya çıkar. Şu durumda 'anlama', 'algı'yla başlar. Haddizatında 'algı', fizik - fizyolojik işleyişin sonucu; 'anlama'ysa, 'bilgisel' (Fr. cognitif) sürecin başlangıcıdır. Görüldüğü gibi, 'duyumlama' kendi başına, yânî 'algı'ya dönüşmedikçe, 'anlama'dan yoksunluk demek olup 'anlamdışı'dır.

'Duyumlama'nın 'yorum'u 'anlama'yı doğurur. 'Anlama'nın 'doğuş'u 'algı'dır.
'Anlama' etkinliktir. Etkinliğin sonucunda ortaya çıkan 'anlam'dır. 'Anlama -anlamlandırma' bir düşünme etkinliğinden başka bir şey değildir. Yorumlama' koyulaşıp yoğunlaştıkça düşünme ile onun verimi olan düşünce de karmaşıklaşır. 'Anlama', 'duyumlama'nın 'yorum'undan doğar dedik. Anlama'nın bu başlangıç safhasına da 'algı' aşaması denmişti. 'Yorum'un yorum'una gelince, bu da, 'tefsîr'dir. (Alm. Auslegung; Fr. commentaire)

'Yorum', basit düşünme etkinliğidir. 'Tefsîr'e baktığımızdaysa, burada basit düşünmeden doğan 'düşünce' üzerine düşünme etkinliği yer alır. Şu son saydığımız, artık, 'teemmüllü (Fr. reflexif) düşünme' etkinliğidir. Bu ise, 'anlama'nın 'idrâk' (Fr. aperception) merhâlesidir.

Kaynak:
Richard Schaeffler: "Verstehen", 1628. 1641.syflr, "Handbuch philosop-hischer Grundbegriffe", çıkaranlar: Hermann Krings, Hans Michael Baum-gartner & Christoph Wild; Kösel Verlag, Münih, 1974.

2 yorum:

  1. Klasik filoloji seminerleri son sayısına nereden ulaşacağız tam olarak belirtmemişsiniz.Edebiyat fakültesi hangi odadan,kimden alabiliyoruz?Konuyla alakasız oldu mesaj,çok pardon.

    YanıtlaSil
  2. Ekin, Pelin veya Bengü'den alabilirsin.
    Arş. görevlilerinin odasında yığılmış olarak duruyorlar. :)

    YanıtlaSil